DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Melih Cevdet Anday, Çeşitlemeler ile Karacaoğlan’ın koşmasını âdeta başı sonu olmayan izlenimci bir resme dönüştürür ve boşlukları kendi imgeleriyle süsleyip ‘bir hikâyeyi’ sürdürür. Bir sorunun peşinde gibidir: Kim var imiş, biz burada yoğ iken?”
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Nâzım Hikmet’in Münevver Andaç’a yazdığı mektuplar içerisinde yer alan ve daha önce hiç yayımlanmamış iki şiiri: “Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden” ve "D.O".
"Umutsuzlukla 'Sözün bittiği yerdeyiz' diye bir başlık atılmıştır günün birinde, sözün hiçbir zaman bitmeyeceği, bitemeyeceği, bitmemesi gerektiği düşünülmeksizin – belki de düşünülerek, sadece bir çığlık olsun, birilerinin dikkati çekilsin diye... Sonra sonra sakız olur bu deyiş, içi boşalır, her korkunç haberin ardından bir de bakarız, aynı yere, 'sözün bittiği yer'e gelmişiz."
"Kaybettiğimiz insanların yeri doldurulabilir mi? Bir başkasını –benzer bir insanı ya da benzer şekilde tasarlanmış bir androidi– kaybedilen kişinin yerine koyabilir miyiz? Kazuo Ishiguro yeni romanı Klara ile Güneş’te bu soruyu yöneltiyor okura."
"12 Mart’ın yakın tanığı iken kendisini 'yükümlü' yazarlardan saymadığı anlaşılan Gizli Emir ve İsa’nın Güncesi romanlarının yazarı Melih Cevdet Anday, toplumsal olanın romanını yazarken 'olduğu gibi aktarmak' yerine imgesel bir dille bireyin dünyasına yönelmiştir."
"Neden aklı şiirle bağdaştırmıyor şairler? Neden aklı şiirin katili sayıyorlar, yaşını başını almış bu insanlar? Nedir akıldan çektikleri ki, akla dair edindikleri derin kuşkuyu her zaman yanlarında taşıyorlar? Dahası, zamanlarının geçerli aklına karşı verdikleri yanıtlar gün gelip anlaşılınca bilge sayılıyorlar."
Unbeautiful gibi bir “rastlantısal morfolojik boşluk” nasıl çevrilebilir? 1961’den 2020’ye Melih Cevdet Anday, İlhan Berk ve Engin Sezer’den e. e. cummings üzerine şerhler...
Otuz yıl sonrasının Türkiye’si nasıl bir yer olacak? Cevaplaması çok güç bu soruyu, Şahin Alpay ta 1991’de, Türkiye’nin önde gelen 32 simasına yöneltmiş… Bugünden bakınca cevaplar, beklentiler ve gerçekler arasındaki tezat dikkat çekici.
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık